11 Aralık 2013 Çarşamba

Gün #11 - İlk İşim

Yazmaya neredeyse, üniversiteden mezun olunca bütün kariyer sitelerine üye olup her dakika yeni bir şey var mı diye bakarak geçiyordu, diye başlayacaktım. Halbuki ilk işim mezun olduktan 3 ay sonra başladığım iş değil.
 
Yedinci sınıfı, orta iki, bitirdiğim yaz annanemin mahallesindeki bir tanıdığımızın iç çamaşırı tezgahında kadın iç çamaşırı satmıştım.
 
Bizim orada pazar salı günleri kurulur. Çocukluğumdan beri tanıdığım Bekir abimin pazarda çamaşır sergisi var, hâlâ var. Anneme "Senin kız gelip sergide durur mu?" diye sormuş. Yaz tatilinde yapacak bir şey de olmadığından ben de kabul etmiştim. Salı sabahları erken kalkıp daha kurulurken pazara gidiyordum. Sergiyi yerleştirdikten sonra yavaş yavaş müşteriler gelmeye başlıyordu. Ben kadın iç çamaşırlarının olduğu bölümden sorumluydum tabi. Gelenlerin istediği bedenleri bulmalarına yardımcı oluyordum. Parasını al üstünü ver, dağılan yerleri yeniden düzenle... Arada sırada çaycı gelir çay getirir, boşları alır. Ben çay içmem bazen oralet getirirlerdi bana. Öğlenleri ekmek arası döner, sırayla yenir.
 
En çok akşam hava kararmaya başlayıp da sergiyi toplamayı seviyordum. Gün bitti diye değil de her şeyi toparlayıp yerli yerine kasalara koymak hoşuma gidiyordu. Pazar çok hareketli ve dağınık bir yer sanırım kafam da yoruluyordu. Güzel bir deneyimdi, harçlık da kazandım bütün yaz.
 
Pazarda olmak pazarcılık çok ilginç bir ortam. Biz sadece kendi gittiğimiz pazarı görüyoruz ama aslında o insanlar haftanın her günü başka bir yerde sergi kurup satış yapıyorlar. Mesela bizim sağ yanımızda Susurluk'tan gelen bir sergi vardı.
 
İlk, yani şimdiki, profesyonel işime kadar pek çok işlerde çalıştım. Farklı tecrübeler insanı olgunlaştırıyor, büyütüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder